Çatışmanın Simyası (Mutlu Perşembe)



© A.Tufan Palalı

“… beklenmedik bir olay yaşandı: Düşüncenin öz­gürce ifade edilebildiği caddede, arbedenin eksik olmamasına alı­şılmıştı kuşkusuz; fakat bu kez yaşanmakta olan: olağanın ötesin­de, çatışma simyasının kesiti gibiydi. Heykelin yanındaki büyük ağaca omzunu dayamış orta yaşlı adam, elinde tuttuğu kitaptan bağıra bağıra şiir okumaya başladı önce. Adam henüz okumaya başlamıştı ki, arkasındaki iki genç kavgaya tutuşuverdi birden. Aynı anda yaşanıyordu bu iki şey. Ne yapacaklarını bilemedi ora­dan geçenler; bir kısmı kavgayı ayırmaya kalkışırken, bir kısmı da şiiri dinlemeye koyuldu. Yüksek sesle hakkını vererek okuyordu adam; şiirin es anlarından birinde, tüm şiddetiyle süren arbedeye attığı kısa bakış dışında, elindeki kitaptan gözünü bir an bile ayır­madan aynı arzu, kararlılık ve güçle okudu. Hiç durmadı; kavgayı bastırmak istercesine sesini daha da yükseltti. Şiir ve kavgadan yükselen sesler birbirine karıştı; kavgayı bitiren o okkalı yumruğa kadar kelimeler yumruk, yumruklar da kelime oldu, ardından şiir de bitti. Caddede yer tutmaya çalışan seyyarların kavgası dediler etraftan. Geriye kalan birkaç tehditkâr küfürden sonra hengâme yerini rutine bırakırken, bu olanlar hiç yaşanmamış gibi kaldığı yerden akmaya devam etti yaşam…”
(Mutlu Perşembe, Sayfa: 64)

Mutlu Perşembe için Ana Sayfa Θ