Dedem İ.Hakkı Acaralp’in Yaptığı Resim (A.Tufan Palalı, 21.04.2023)
Dedemin 1955 yılında ikamet ettiği Kilyos’taki evinden
(Fotoğraf: A.Tufan Palalı, 13.04.2023)
13.04.2023 Perşembe günü işten sonra eve gelip, ritüel hale getirdiğim gün batımını izlemek üzere salona oturmuştum (Annem gün batımını bu salondan ve bu açıdan uzun uzun seyrettiği günün sabahında vefat etmişti).
Günün yorgunluğunu atmak üzere pencerenin kenarına oturmuş, dikkatimi dağıtmamak üzere kısık sese ayarladığım müziği dinliyor, beşinci kitabımın taslağını gözden geçiriyor ve elimdeki nefis içkinin damağımda bıraktığı lezzeti yudum yudum tadarken bir yandan da gün batımını izliyordum. Gözüm bir an duvarda asılı olan dedemin yaptığı resme ilişti ve beşinci kitabın taslak çıktısı üzerine şunları yazıverdim:
Hızlıca çiziktirdiğim bu metnin, daha derli toplu hali şöyle:
Dedemin yaptığı resme bakıyorum. O şu anda yaşamıyor, peki bu resim ne ifade ediyor? Dedemin duygularını, duygularını dışa vurmak istediğini, irtibat kurmak istediğini ifade ediyor.
Bu ifade çabası karşılık bulmuş mu peki? Dedemi hatırlattığına göre, evet. Çabası yeterli olmuş mu? Evet, çünkü emek verdiği bu resim aracılığıyla duyguları bana ulaştı, dedemi şimdi ve burada hissediyorum.
Peki, ben ölünce ne olacak? Bana ulaşan bu duygular benimle birlikte yok olup kaybolacak mı? Kaybolmamalı… Çünkü dedemin bu resimle bana ulaşan duyguları herkese ulaşmamış olsa da, dedem şu anda benimle, dedemi hissediyorum. O halde bana ulaşan bu zarif, bu güçlü duyguları benden sonraki nesile aktarmak yaşam amaçlarımdan biri olmalı…