Gazete Kolisi Taşıyan Adam
Saatlerini filozofun evinden çıkışına göre ayarlayan Königsbergliler misali, Kızılay’da da saatleri, yaklaşık zamanlarda yerini alan oyuncularla tahmin etmek mümkün pekâlâ. Mesela, şu omzunda gazete kolisi taşıyan adam görüldüğünde saat tam sekiz. Gerçi uzun süre sonra kimi as oyuncuların birer birer kaybolduğuna da şahit oluyor insan: Platform hemen hemen aynı kalsa da, oyuncular geçici; dinozorlar bile kaybolmuş; insanı düşünürken saat gün yıl değil, yüzyıllar üzerinden düşünmeli…
Not-1:
Gazete kolisi taşıyan adamı sabahın aynı saatlerinde aynı kaldırımda görmeye başladığımda, Ankara’da soğuğun kemiklere kadar hissedildiği Ocak ayını sürüyorduk. Yıl 2015 idi. Yaklaşık 4 yıl devam eden bu karşılaşmalarda, bazen telefonumun kamerasını karşılaşma noktasına doğrultup, güzergâhtan bir iki kare alıyordum ki, 2018’in sonuna yaklaşırken gazete kolisi taşıyan adamı göremez oldum; 2019 yılından beridir de hiç karşılaşmadık.
Gazete kolisi taşıyan adamın çekilen ilk fotoğrafı: 27 Şubat 2015, çekilen son fotoğrafı ise: 18 Ekim 2018 tarihli.
Gazete kolisi taşıyan adamla karşılaşılan kaldırımdan bir görüntü
Not-2:
Königsberglilerin saatlerini ayarlamak için takip ettikleri filozof: Kant’tı. Tıpkı metropol insanlarının modern yaşamın gereklerini yerine getirmek için aynı saatlerde aynı işlerini yapıyor olmaları gibi, Kant’ın da evinden çıkışından itibaren, ders vermek için aynı güzergahtan üniversiteye gidişi, dönüşü, gezerek düşünmek için yaptığı yürüyüşleri günün hemen hemen aynı saatlerinde gerçekleşirmiş.
Alman disiplini denilen kavramın en açık örneklerinden biri olan Kant’ın bu dakikliği, ‘kendi isteğiyle gününü bölümlere ayırmayı planlaması’ olarak yorumlanabilir.
Yaşamını geçinmeye vakfetmek üzerine kuram; varoluşunu, sosyal fabrikasyon üretiminin parçalarından biri olmakla değiştiren metropol insanının zaman/hareket seçimlikleri ise elbette bambaşka..
Mutlu Perşembe için Ana Sayfa Θ