Elinde bir dal parçasıyla su birikintilerini eşelerdi önceleri, sonraları gittiği yeni yerlerde de dönüp dolaşıp bir birikinti buluyor, etrafından ayrılmıyordu. Su birikintileri ile ilgili bu amansız ilişkisini keşfetmek için düştü yollara
Birbirine yakın bir kaç sokaktaydı bulabildiği izleri; bildik bir şeyler aradı; bir kişi, bir ev, bir iz
Hep oradalarmış gibi yerlerini sahiplenen yenileri vardı eski bildiklerinin yerinde
Mesela; ‘koltukları sallanan’ karanlık sinemaya “tarihe karıştı” dediler
Tarihe karışan sadece sinemalar değildi, ‘tarih’ dediğimiz kaybolanı hiç orada olmamış gibi saklıyordu anlaşılan
Kayboldu…
Yıkılmışsa her yer,
Zorlaşıyorsa ulaşmak,
Doğru yere bakmadığın içindir belki de
Düşünmek yerine, fotoğraflar çek o halde ve ‘ara’ fotoğraflardaki ayrıntıların içinde
(Kodlanmış bir nesneye bakan göz, gerçeğin dışına hapsedilmiştir)
Anıların yerine fotoğrafları koydu önüne,
Geçmişte dallarına tutunanların olduğu şu ağaç, şimdi ‘o ağaç’ değildi,
Geçmişi şimdi ile eşleştirmek eksikti, geçen zaman değil, mekânlardı; şehir geçmişti, şimdiydi artık
İpuçlarını bulamadı, var olduğunu bildikleri şimdi görünmez olmuşlardı.. sessizlik çöktü.. yavaşladı her şey.. yavaşladı, temas kesildi
…
Birden ürperip, cebindeki dönüş biletini yokladı; burada olmak, olmamaktan daha zordu artık
Şiddetini arttıran yağmurla, pencere camında kendine yol yapıp akmaya başlayan damlalara takıldı gözü dönüş yolunda.. sarıp sarmalayan o tekinsiz balat çınlarken kulaklarında, kaybolanın geri dönemediğini düşünüyordu göz kapakları ağırlaşırken…
(Her çirkin ördek yavrusu, sonunda kuğuya dönüşmez..)
Anahtar kelimeler: üç kırmızı güvercin, mudo mustafa, dans eden benlikler, cumhur, pota, muhammed, kırıcı, akvaryum, fuar, lunapark, seden, istasyon, çaycı ömer, oyuncakçı celil, banu, yöntaş, bacak çapları, ego gökhan, iştecik, binkonut, benetton aziz, ilker, bilardo, papağan, turhal, kırık ütü, yeşil, pink floyd, leda, dürümcü ali, hacı kaya
Fotoğraflar, iğne deliği tekniği ile kaydedildi / Photos was taken with a pinhole lens.
reading text in EN Θ