‘izleyici’ ya da ‘icracı’ merkezli yaklaşım


descartes’in ‘bilinç ve nesne’ arasında yaptığı ikiliğin bir uzantısı olan klasik temsilin, izleyici bakışını bir dış gerçekliği merkeze alarak temellendiren ‘icracı merkezli ‘pasif’ anlayışın’ yerine, barthes metnin içerisindeki çoğulu bulmaya ve icracının bile gözden kaçırdığı anlamları açığa çıkarmaya olanak veren ‘aktif okur merkezli anlayışı’ önerir.

ancak, ‘okur merkezli anlayışın’ sorunu: algıyı, eseri yeniden kuran izleyiciden bekleyerek, ona yüksek dereceli bir sorumluluk yüklemesidir ki izleyici belki de (büyük olasılıkla muhtemelen) bu sorumluluğun altından kalkamayacaktır; diğer taraftan, ‘derive’ anlayışı ile yürüyen icracıya, bir flanör kadar rahat ve özgür davranabilme yetisi kazandırması bu anlayışın iyi tarafıdır (bakış doğrultusunda çekilen bir fotoğraf, izleyici tarafından çoğul unsurlarla yorumlanma imkanına sahip olur (metni ping pong oyunu olmaktan çıkaran, hiyerarşinin yıkıldığı postdramatik anlayış).

ek:
performances are presentations of heterogeneous elements such as bodies, gestures, sounds, words and lights, thus radicalising brecht’s central idea of the ‘separation of elements’. postdramatic theatre is a theatre of pleasures, the ‘pleasures of the text’(roland barthes).

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: